28 Aralık 2008 Pazar

Küçük Hikayeler: Safiye Sultan

Sofia, yatağından kan ter içinde kalktı, aceleyle üstünü giyindi ve hızlı adımlarla bahçeye çıktı. Bir kaç dakika kafasını toplamak için kimsenin göremeyeceği bir yere oturdu. Kafası allak bullak olmuştu, gece gördüğü rüyanın hala etkisindeydi.
Rüyasında hiç bilmediği bir yerde, hiç tanımadığı bir insanla loş bir bahçededir. Ak sakallı olan bu dede ile karşılıklı oturmaktadırlar. Aralarında çok garip bir konuşma başlar. Dede, bu zamana kadar olan hayat hikayesini ona anlatır, sanki kendisi bilmezmiş gibi. Venedik’ten saraya Sultan 3. Murat’a gelin geldiğini, oğlunun 3.Mehmet olduğunu, ona artık Safiye diye hitap edildiğini, şu anda kendisinin İstanbul’da Yeni Cami’yi yaptırdığını söyler. Buraya kadar her şey normaldir. Ama ya sonra söyledikleri!

Sofia’ya, Beyazıt’a sürüleceğini, hayatının tehlikede olduğunu söyler. ‘Acil olarak Yeni Cami’nin avlusu olacak yerde bir büyük ağaç var, ağacın altındaki ağacı boynuna tak, nazardan, büyüden korusun’ der. Sonrasını hatırlayamaz. Ne demekti ki bu? Ağacın altındaki ağaç nasıl boyuna takılabilirdi?

Büyü gibi şeylere inanmasa da merakına yenilip hızla oturduğu yerden kalktı. Bahçedeki hali hazırda bekleyen faytona binip camiye doğru yol aldı. Camiye geldiğinde avluyu hızlı adımlarla taradı ve ağacı buldu. Dibini biraz eşeleyince bir paketle karşılaştı. Açtığında mavinin tonlarından yapılmış cam bir kolye buldu. Kolyeyi eline aldı ve incelemeye başladı. Etiketinde Efruze yazılıydı. Birkaç dakika sonra dedenin ne demek istediğini anladı. Kolye, mavi bir ağaca benziyordu. Gövdesi, kökleri bile çok açık bir şekilde göründü gözüne. Hemen besmeleyle boynuna taktı, başka ne diyeceğini, ne dua okuyacağını bilemedi. Sadece başına bir felaket gelecekse bunun olmaması için dua etmekten başka bir şey elinden gelmedi.

Safiye muradına erdi mi bilinmez ama biz kalalım sağlıcakla...

(Safiye Sultan, 1548 yılında doğar. Sultan III. Murat'ın eşi ve Sultan III. Mehmet'in annesidir. Gerçek ismi Sofia Baffo'dur. Venediklidir. 1603'te elli beş yaşındayken sürgün yeri olan Beyazıt'taki Eski Saray Haremi'nde şaibeli bir nedenle vefat eder.)
E

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder