30 Ocak 2013 Çarşamba




Evreka Bulmaca Sözlüğü                                                                                                                             

Adı üstünde Evreka yani 'Buldum!' insanı sevindiren bir o kadar da yüreklendiren bir kelime... Kardeşim bu bulmaca için güzel bir kelime seçmiş doğrusu...

Bir çoğumuz küçük yaştan itibaren bulmaca çözmüş ya da çözmeye çalışmışızdır. Günümüzde bile Alzeimer hastalığına yakalanmamak, beyni zinde tutmak için yapılan en güzel uğraşlardan biridir. Reçete niyetine doktorların tavsiyesidir. Her gazetenin mutlak surette verdiği ekidir. Onsuz gazete yarım kalır çünkü...

Genel kültür yarışma programlarının hala izleniyor olmasının ana temelidir bulmacalar...Çünkü onlar başlatmıştır bu serüveni...Aç kalan zihnimizi doyuracak yegane şeydir bulmaca ve tabi sözlüğü...

İşte babamın 40 yıl önce başlayan bulmaca tutkusu böyle başladı. Çalışma saatlerinden arta kalan zamanlarını önce bilmediği kelimeleri not ederek başladı. Yüzlerce kaynak, onlarca ansiklopedi araştırdı, not aldı. 40 ytılın ardından hala eklemeye devam ediyor. tutku ne de olsa, kolay bırakılabilen cinsten değil...


Öz Türkçe, Türkçe, Osmanlıca, Arapça, Farsça, Latince kelimeleri de içeren bu sözlük, 40.000 cevap ve 65.000 sorudan oluşmakta... Osmanlı imparatorluğu, Yunan ve Roma mitolojisi, Türkiye'nin il ve ilçeleri, özel isimlerin anlamları, klasik müzik bestekarları, felsefe, sanat,  gemicilik terimleri, fobiler, ülke başkentleri, para birimleri, trafik kodları, argo kelimeler, edebi eserler ve yazarları, sinema yönetmenleri ve filmleri gibi ne ararsanız var bu sözlükte...

Aradığınız kelimelerin eş anlamlılarını da bulabilecekseniz...Yani pek çok yönden oldukça faydalı bir kaynak olacak bizler için...

Buradan emeklerinden dolayı önce babam Dr. Kadri Ünsal'a sonra application olarak hazırlayan eniştem Cengiz Yılmaz'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. 

Bu application şu anda İphone,İpod ve İpad'lerde çalışıyor. Yüklendikten sonra artık internete ihtiyacınız kalmıyor.

Link için burayı tıklayabilirsiniz.



https://itunes.apple.com/us/app/evreka-bulmaca-sozlugu/id593701828?mt=8     



Bol bulmacalı zamanlara...


Sevgiler 

22 Ocak 2013 Salı




'İnsanlığın Doğumu' / 'Birth of Humanity'

Bu resmi tam da yeni bir çağa girdiğimiz 2013'ün 20 Ocak'ında tamamladım. Soyut Ekspresyonizm akımına dahil edilebilecek bir çalışma oldu. Zira diğer resimlerden farklı olarak bu resim, hiç düşünülmeden ve tasarlanmadan ortaya çıkıyor. Bir olgunun rastgele oluşması, sadece iç güdülere ve duygulara güvenilerek çizilmesi benim oldukça hoşuma gidiyor. Oluştuktan sonra, gerisi teferruat...

Gelelim ortaya çıkan resmin anlamına... Bilindiği gibi artık farklı bir çağdayız. 'İnsan'ın daha değerli olduğu, haklarının daha korunduğu ve en önemlisi 'Bilinç' denen olgunun daha bir önemsendiği bir çağ... Ama bu konuma gelmek hiç kolay olmadı!

'Ne yazık ki daha gelemedik!' diyenleriniz varsa geçmişten bugüne 'İnsanlık' tarihine bir bakmalarını öneririm. En önemli medeniyetler ki bunlar 'Mısır', 'Aztek' ve 'Roma İmparatorluğu' gibi medeniyetler geldi,geçti. Sonra Ortaçağda 'Rönesans' ve ardından 'Sanayi Devrimi'... Hep ezilenler, hor görülenler vardı, haksızlığa uğrayanlar vardı, hep bir itilen ve onu iten vardı... Akıl almaz mahkemeler, cadı diye yakılan kadınlar, harap olmuş çocuklar vardı...

Yok mu hala ezilen? Yine var ama eskinin o korkunç yıkımlarının biraz daha kırıldığını, en azından insanların haklarını daha bir 'bilinç'le aradığını, biraz daha korkusuz olduklarını göreceksiniz. Zengin olmanın bir erdem olmadığı, fakir insanların Tanrı'ya daha yakın ve dolayısıyla mutlu olduğu ama en nihayetinde 'Tüm Klişeler'in bir adamın karekteriyle bozulabileceği, dolayısıyla yeryüzünde yaratılmış her bir insanın 'EŞSİZ' olduğunu öğrendik. Yakın bir zamanda da 'Etiketleme' ve 'Ötekileştirme'nin de bir önemi kalmayacağı kanısındayım. Zira gün geliyor etiketlediğiniz insan etiketlemediğinize göre daha 'İnsan' çıkabiliyor!

İşte bu resimde tüm bu anlatılanları görebilirsiniz. Sol en altta güneşin doğumuyla başlıyor İnsanlık Tarihi... Sonra Medeniyetler arka arkaya... Türkiye'nin batı sahillerini sol ortada görebilirsiniz. Hayvan dostlarımız da var elbette...

Resimin ortalarında aristokrat bir kadın göze çarpıyor. O her zamanki gururlu edasıyla... Resmin en yukarısında ise bir cenin yavaşça ayağa kalkıyor. İnsanlığı temsil edercesine...

Sağ ve solda görülen altı küre ise insanı insan yapan değerleri temsil ediyor;

İnanç, Tevazu, Sevgi, Barış, Şevkat, Huzur

Bu bileşenler yerli yerine oturduğunda insanlığın gerçekten çağ atlayacağı inancındayım.

Daha yaşanılası güzel bir dünyaya...

Sevgi ve selamlarımla...


8 Ocak 2013 Salı

Yoksulluğa bir çare bulunmalı!



Yoksulluğa bir çare bulunmalı!                                                                                                                           

Bu yazıyı yazmamda bana ilhamın, kedim 'Tekila' olduğunu belirtmek isterim. Sabah işe giderken her gün üşenmeden beni geçirmeye gelen kedimi ben de kucağıma alarak onu onurlandırmaya çalışırım. Bilirim ki sıcağı seviyor. Ama bugün ilk defa bir kedinin de soğuktan zangır zangır titrediğine şahit oldum. Hem de tüm kemiklerini hissettirecek kadar... Öyle üzüldüm ki anlatamam. Gözümüz gibi bahtığımız hayvanlar böyle ise sahipsiz olan hayvanlar ne haldedir, kim bilir?

Ardından kimsesiz insanları düşündüm. Aç yatan, soğuktan üşüyen çocukları düşündüm. Bir canım yandı ki, sormayın. Ve bu çağda hemen hemen her şeye çare bulup da yoksulluğun çaresini bulamamış olmamız beni gerçekten sinirlendirdi.

Eminim, bugüne kadar pek çok idealist insan, bu konuya kafa yormuştur. Ve pek çok insan tarafından da alaya alınan bir konudur. Zira bu tür insanlar bu konuların ütopik olduğunu, değiştirilemez, ulaşılamaz olduğunu söylerler. Hep istenmiştir ama asla yapılamazdır onlar için... Geçmişten geleceğe şöyle bir bakıldığında teknoloji olarak ilerlediğimiz gözlense de hala yoksulluğa bir çare bulamadığımızı üzülerek görmekteyiz. Eskiye göre biraz daha bilinçlenme var, insanlar hala bu konu üzerinde düşünüyor, bir takım adımlar atmaya çalışıyor ama yeterli değil.

Bilinç demişken insanlar öncelikle kendi için düşünmeyi bırakıp global olarak düşünmeye sevk etmeliler bence kendilerini... Büyük bir şirketiniz de olsa her zaman diğer insanlar şu veya bu şekilde ihtiyacınız vardır. 'Param var, etliye sütlüye karışmam' yaklaşımları doğru olmadığı gibi 'Benim kendime hayrım yok, başkasına nasıl olsun.' yaklaşımları da yanlıştır.

O yüzden fikir üretelim ki bu fikirler bir araya geldiğinde bir işe yarasın, sorunlar ortadan kalksın, yoksulluk ve savaş ortadan kalksın. Çünkü bilindiği üzere savaşın esas sebebi yine yoksulluktur. Yoksulluk ortamında doğup büyüyen çocuğun ne doğru düzgün bir eğitim alması sağlanabilir ne de vizyonunun gelişmesinden bahsedilebilir. Doğal olarak kendini yetiştirememiş, algıları açılamamış bir çocuk ilerde başka beyinler tarafından yönlendirilmeye mecbur kalacak, düşünmeyi bilmediği için kendini başkalarına köle olmaktan kurtaramayacaktır. Ve belki kendini, kendi vatanına ve kendi halkına karşı 'Savaş' ederken bulacaktır.

Dünyadaki herkesin birbirine muhtaç olduğu kabul edildiği an, o zaman barış ve yoksulluk için çareler türetilebilecektir. 'Herşeyi kendim için yapıyorum'dan ziyade 'Bu işi de komşum yapsın o kazansın' türünden zihniyetler geliştikçe ya da büyütelim, 'Biz ülke olarak bunu karşılayamıyoruz, siz yapın siz kazanın' türünde ortaklıklar kurulduğunda bu işlerin çözüleceği kanaatindeyim.

Kediden çıkıp beni buraya sürükleyen esas fikrim ise şu;

Devletler, Afrika'ya küçük evler inşa edip kış aylarında ısınma problemi çeken insanları buraya gönderebilirler mesela... 'Onun yerine devlet bu insanlara yakacak yardımı yapar, daha kolay olur.' derseniz bu durumdan Afrika'daki insanların yararlanmadığını göreceksiniz. Çünkü onlar da bu sayede para kazanıp rüyalarında bile göremedikleri yiyecekleri satın alabilecek, sağlıklı bir yaşama kavuşmuş olacaklar. İki taraf da kazanmış olacak. Elbette fikir geliştirilebilir. Bu sadece bir kediden aldığım ilhamın ürünü...Hepsi bu!



Fikirler geldikçe buradan paylaşmaya devam edeceğim, hayal kurmaya ve fikir üretmeye devam...

Unutmayın etrafınızı geliştirirseniz siz de gelişirsiniz...

Sevgiler :))


Resimdeki cam tasarım Tuğba Ünsal ve Efruze Cam Tasarım'a ait.
'Dünyayı çocuklar kurtaracak' /Children will save the world'
(Kuma döküm ve alev sanatı /Sand Casting& Lampworking)