5 Ocak 2009 Pazartesi

Nerede kalmıştık?

İnsanlık, 2008’de elde ettiği teknolojik harikalar ve spor dallarında kırdığı başarılarla övünedursun, gerçekte boynunda tenekeden yapılma bir madalyadan başka bir şey bulamayacaktır. Neden mi? Çünkü insanın, insanlık ve barış adına sözde istediği dileklerin hiçbiri gerçekleşmemiştir de ondan!

İnsanın var olma sürecinden bu yana değişmeyen; bencillik, kıskançlık damarlarını kesip atamadığı ve ‘Ben’ merkezcil yaşamaya inatla devam etmek istemesi yüzünden İnsanlık, bir arpa boyu bile yol alamamıştır. Ve ne yazık ki böyle sürmeye devam edecektir.

Herkes yeni yılda umut, başarı, sağlık dilerken bu sözlerin ancak lafta kalacak, öylesine sarf edilmiş cümleler olması ne kadar da ironik!

Yeni yıldan beş gün çaldığımız şu zamanda tablonun gidişatı hiç de iç açıcı değil. Burnumuzun dibinde yüzlerce insanın anavatanlarında katledilmeleri bir yana, kendi vatanımızda bazı insanların sorumluklarına ne derece bağlı olduklarına kendi gözlerimizle şahit olduk. Öyle ki kendince başka bir sorumluluğu yerine getireyim derken gençleri hiçe sayıp bir açıklamayı bile çok gören zihniyetlerin olduğu bir memlekette yaşıyoruz. Ne kadar da umut verici, değil mi? Keşke her şey bir istifayla çözümlenebilseydi! Keşke her şey bir istifayla yeniden başlayabilseydi…

Dünya yeni baştan kurulsaydı ve bizler önceden yaptığımız hataların bilincinde olup onları tekrarlamasaydık… Dünya, kendi tarihinden ders almamak için yemin etmiş görünürken birbirimize ettiğimiz iyi dileklerin ne kadar da havada kaldığını üzülerek göreceksiniz. En iyisi siz hiç nefesinizi boşa tüketmeyin, dünyayı değiştirmeye çalışmayın. Eninde sonunda boşa kürek çektiğinizi anlayacak, üzüldüğünüzle kalacaksınız.
Durum böyle iken, insanın içinde, o en gizli köşesinde tüm bu olanların daha iyiye gitmesi gerektiği inancı yeniden filizlenmek için yanıp tutuşur. Ne yapsanız, gerçekler önünüzde bağırsa da o filizin yeşermesine asla engel olamazsınız. Çünkü insan bu, yaşamak için hava, su kadar da UMUT’a ihtiyacı var, inanmaya, iyi şeyleri başarmaya ihtiyacı var.

Bu kadar kötülüğün yanında yeşermeye çalışan fidelerin varlığını, yeni MySpace arkadaşım Wil’in müziğini dinleyince fark ettim. Az da olsa bazı insanların daha yaşanılası bir dünya için azimle iyiliği yeşertmeye çalıştığını yeniden fark ettim.
Eğer siz de çevrenizde küçük bile olsa yeşerecek iyilikleri görürseniz çevrenizle paylaşın ki, bakarsınız belki de bir gün gerçekten dünya daha yaşanılası, o hep istenilen seviyeye ulaşır.
Kim bilir?

Nerede mi kalmıştık?
Hiç başlamadık ki!

E

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder