Hayatın
hemen her alanında eğitimin öneminden bahsedildiğini duyarız.
Çünkü insanlık tarihi, yazı ile başlamıştır. Ve illaki
yazıyı icat edip öğreten birileri olmuştur.
Öğretmek
için önce öğrenmek, sonra her hücremize bilgileri işlemek
gerekir. Çünkü biliriz ki öğretmek, büyük bir sorumluluktur.
Her öğretmen idealisttir. Her öğretmen, özverili... Nice
öğretmen arkadaşlarım vardır ki çocuğunu ya da eşini hasta
yatağında bırakmış, görevinin başına koşmuştur.
Öğrenmek
hayat boyudur, hevesi geçmeyecek bir olgudur ya, öğretme zamanı
gelmişse fazla bekletmek de olmaz artık. Çünkü elimizde
işlenecek nice güzel dimağlar vardır. Seçtiğimiz binbir
renkteki ipliklerle öğrencileri dokumaya başlarız. Pek çok kez
yanlış düğüm de atsak, bu olmayacak deyip vazgeçer gibi de
olsak, inatla dokumaya devam ederiz. Biliriz ki, özveri ile sabır
hep yan yana anılır.
Bu
arada, tomurcuk açmış kalplere de dokunuruz. Çünkü biliriz ki,
her çocuk biz ona dokundukça başka renk, başka bir ahenge
bürünür. Bizler, öğrenme sevgisini kalplere öyle bir işleriz
ki, attığımız her bir sağlam düğüm, ülkemizin geleceğini
bir o kadar aydınlatır.
Öğretmenliğin
özünde sevgi vardır. Sevgiyle yoğurarak, öğrenciyi
şekillendirmek ise sanattır. Öğretmenlik zor, bir o kadar da
muhteşem bir zanaat. Düşünsenize, bir heykeltraşın taşa,
çamura şekil vermesi gibi tazecik dimağlara şekil veriyorsunuz.
Ve bundan muazzam bir zevk alıyorsunuz.
Peki
ya siz, öğretmenlerin öğrencilerine ders anlatırken ki
çoşkusunu ve gözlerindeki parıltıya hiç dikkat ettiniz mi? Ya
da bir öğrencinin öğretmenine sarılmasından, öğretmenin
duyduğu mutluluğu canlandırabiliyor musunuz? Yolda rastladığımız
eski bir öğretmenimize, duyduğumuz heyecan ve mutluluğu
hatırlıyor musunuz? Hele öğretmenin sizi gördüğünde gözlerindeki nemlenmeyi
unutabilir misiniz?
İşte
bu yüzden öğretmenlik kutsaldır, hiç bitmeyecek bir serüvendir,
her daim özlenilendir.
Gelecek
var olduğu sürece, ne eğitim bitecek ne biz öğretmenlerin işi.
Seve seve her gün bu zorlu göreve katılarak, yeni fidanlar
yetiştirmek vatanımıza karşı gönül borcumuzdur.
Buradan
sayın anne ve babalara da sesleniyorum. Gelin, bu fidanları beraber
yetiştirelim. Sizin destekleriniz olmazsa bir yerlerde eksiklik
kalır.Çocuklarımızın aydınlık geleceği için el ele
tutuşalım. Ülkemizi kalkındıralım.
Nice güzel gelecekler yazmak üzere, tüm öğretmen arkadaşlarımın öğretmenler gününü kutluyorum. Bizleri bu günlere getiren öğretmenlerimize, ailelerimize, bize bu mesleği yapma şansını veren çok değerli Denizli Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Zolan'a ve değerli büyüklerimize teşekkür ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Nice
mutlu, barış dolu bir geleceğe, beraberce...
Sevgiyle
kalın...
Tuğba
Ünsal
20.11.2014
20:48
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder