Birinde olmak
Hiç birinde olduğunuzu hissettiniz mi? Özel birinde... Sizi kanatlandıran, aklı bir karış havada bırakan biri... Olmadıysa böyle biri, üzgünüm ama hiç yaşamadınız bilin ki!
Çünkü
hayat 'Ondan Önce' ve 'Ondan Sonra' diye başlar. Daha önce hiç
yaşamıyormuşsunuz da O'nu gördükten sonra kalbiniz atmaya
başlıyormuş hissidir bu. Neden yaratıldığınıza en güzel
cavaptır aynı zamanda... Sizi hayata bağlayan bir yapıştırıcı
görevi de görür üstelik, hiç ayrılmayı istemezcesine...
Ne
diyordu şarkıda;
…
Bir
kahve kokusunda
Bir
tavşan niyetinde
Bir
çorap fiyatında
Kalır
bir yosunda
Bir
deniz kıyısında
Bir
martı kanadında
Bir
vapur bacasında
Her
yerde O'nu görürsünüz, her yerde 'O' olursunuz adeta... Bütün
niyetlerinizde, bütün iyi dileklerinizde 'O' vardır. Tepeden
tırnağa tüm duygularınızda O'nu yaşarsınız. Bir potada erimek
onunla, boylu boyunca, kurulan her cümlede yan yana olmak istersiniz
bir ömür boyunca... Bir kıvılcım kenarında, belki bir odun
karasında... Farketmez nerede ve nasıl olacağı hayatın, bir
yastıkta kıvrılmaca... Kimbilir belki de asla sobelenmemiş bir
kovalamacada...
Hiç
bitmeyecek bir romanda, sadece iki kişinin oynadığı bir piyeste
olmak istersiniz. Kavuşamamak gibi bir derdiniz olmaz artık...
Melankoliden çıkmıştır iş. Dedik ya bir potada erimek diye...
Bir şarkıda O'nu yaşamak diye... Farketmez sizin için yanınızda
olması, olmaması, kucak açıp uyumaması... Çünkü derinlerde
ama çok derinlerde kaplamıştır ruhunuzu, sevgisi, o sımsıcacık
gülümsemesi... Tekrar ve tekrar teşekkür edersiniz Tanrı'ya, bu
perde hiç bitmesin istersiniz.
Ne
olursa olsun sevmek bu noktada başlıyor artık... Tanrı'yı daha
bir hissettiğiniz, ruhunuzun sevinçle yıkandığı bir dönemdir
artık bu. Kırık kalplerin onarıldığı, bitmemiş cümlelerin
kapandığı, sade ama sımsıcak bir kalbin attığı zamandır. 'Ne
iyi ettim de yaratıldım' dersiniz. İçiniz içinize sığmaz.
Cümleleriniz 'Çok şükür'lüdür artık.
Ee,
kolay mı eş ruhunuzu buldunuz. Pes etme, vazgeçme zamanı mıdır
artık!
İşin
komik tarafı yanınızda olmasa bile o içte hissedilen boşluk
hissi tamamen ortadan kalkmıştır. O hep rahatsız eden, sizi
sizden eden boşluk... Doldurmak için onca çaba sarfettiğiniz ama
bir türlü dolmayan yanınız... Benzini dolmuş bir arabada, fitili
ateşlenmiş bir gaz lambasındasınızdır artık. Korku yok, endişe
hiç yoktur hayatınızda...
Sezonu
yeni açılmış bir dizide gümbür gümbür başlar hayatınız...
Hiç solmayan çiçeklerle bezenmiştir o güzelim zamanlarınız...
Keşkeleri tükenmiş, kendinden emin bir kelebeksinizdir artık.
Uçmaya yeni başlamanın o doyulmaz zevki ve hafifliğiyle kendinizi
'AŞK'ın kollarına bırakırsınız. Süzülüp dalarsınız
semasında!
Ve
bilirsiniz ki...
Hiç
bitmez bu sevda!
Denizde
bir kum tanesi gibi hissederken bir de bakarsınız 'Çok'
olmuşsunuz, akmışsınız semaya... Aynı aşkla dinlediğiniz bir
müziği hiç bıkmadan tekrara almanız gibi tekrar tekrar
yaşarsınız O'nunla geçmiş tüm zamanları... Aynı sevdiğiniz
bir içki gibi tekrar tekrar yudumlarsınız hayatı... Bonkörlükte
üstünüze yoktur. Dağıtırsınız hiç korkmadan sevginizi,
esirgemezsiniz kimseden ümit etmeyi, edilmeyi...
Cümlerler
de şarkılar gibi başlar. 'Lalalay lalalay...' Ne iyi ettim de
doğdum dersiniz, sadece havayla beslenirsiniz. Günler geçer gider
ama hiç ziyan olmamış hissedersiniz.
Eğer
varsa böyle hissettiren biri,
Ne mutlu size...
İşte
böyle dostlar...
Aşkla ve muhabbetle...
E
Not: Şarkının sözleri Ezgi'nin Günlüğü'nden 'Aşk biter mi?', fotoğraf ise Hollanda'da bir botanik bahçesinden...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder